VIP Prime English Programı Nasıl Bu Kadar hızlı Öğretebiliyor?
Bu program, hazırlık aşamasında makale, kitap ve diğer kaynakların taranarak fikirsel olarak hazır hale getirilmesi üç yılımı aldı. O kadar fazla kaynak taradım ki bunu bir kitap haline getirmesem rahat edemezdim.(İngilizce Öğrenme Teknikleri).
Programın içeriğinde hangi yöntem ve değişkenleri olması gerektiğini kararlaştırdıktan sonra programın paket program haline getirilmesi dil uzmanlarımız, yazılım ekibi, editörler ve tasarımcılar tarafından hazır hale getirilmesi çok yoğun bir çalışma sonucunda bir yılda tamamlandı. Toplamda 4 yılın sonunda bu eğitim programını hazırlamış olduk.
Bütün dil öğrenme tekniklerini değerlendirerek uzman ekibimizle toplantı yaptık. Değerlendirmeler sırasında kullanılacak teknik ve yöntemlerde hiçbir sorunumuz yoktu evet 7 dil öğrenme sırrını uygulayacaktık ancak başka bir sorunumuz vardı; normal İngilizce kurslarında gösterilen konuşma, seslendirme veya okuma gibi becerileri gösterirken öğrencinin beyninin aktif tutulması göz ardı edilmişti.
Bunu ne formatta yapacağımız ve nasıl çözeceğimiz kısmı bizim için oldukça sancılı oldu.
Piyasada öğretilmeye çalışılan İngilizce kurslarında ve eğitimlerde beyin bilişsel olarak yarı açık yarı kapalı bir düzeyde öğrenci dersi anlamaya çalışıyordu. Bilişsel düzeyin yüksek olmadan ifadelerin öylece kulağa girip akmasını ekibimizle reddettik. Çünkü her şeyi doğru bile yapsanız düz bir dinleme-aktarma formatıyla İngilizce öğrenilmeyeceğini biliyorduk. Çeşitli fikirleri tartıştıktan sonra kararlaştıramadan araştırmak yapmak üzere toplantımızı bitirdik. Bunu diğer toplantımızda tekrar tartışacaktık.
Öyle bir metot uygulamalıydık ki programımıza kaydolan herkes İngilizce konuşabilmeliydi. Bu yüzden dile kabiliyeti olanı da olmayanı da kapsaması gerekiyordu.
Özellikle bilişsel düzeyi koruma ve beyni aktif tutmak için çok fazla emek harcadık insan beynini anlatan birçok kitap ve makale taradık. Çünkü bunu başaramazsak diğer kurslardan hiçbir farkımız kalmazdı. Bunun için grameri, kelimeyi, zamanları, aksanı bebeklerin öğrendiği formatta dili otomatik refleks haline getirmemiz gerekiyordu. Zorlanmadan sıfır stresle, rahatça İngilizce konuşturabilmemiz gerekiyordu.
Yeni araştırma ve okumalar sonucunda yaptığımız toplantıda nihayet bunu da net bir şekilde çözmüş olduk. Kararlaştırdığımız sunum yönteminde zihnin bilişsel düzeyini artırmak ve tam aktif hale getirebilmek için derslerimizi hikaye-soru-cevap şeklinde tasarladık. Yani hikayeyle ilgili çok basit olmak kaydıyla öğrencilerimize sistematik sorular sorarak çok kısa cevaplar istedik. Dinlemenin her anında çok basit sorularla karşılaştılar ve zihinsel olarak parçanın dışına çıkmalarına izin vermedik. Sorulara cevap verebilmek için beynin aktif dinleme yapması gerekiyordu.
Bilişsel durumun yani beynin aktif tutulması bizim için çok önemliydi. Bu durumu eğitime yansıtmak bizim için çok zor oldu. O kadar ayrıntılı ve titiz çalıştık ki video ve ders dökümü pdf dosyalarındaki yazı düzenini bile işitsel ve görsel tembellik oluşmasın diye farklılaştırdık.
Diğer önemli nokta ise bu dinlemelerin konuşma pratiğine çevrilmesiydi. Hali hazırda sorulara çok kısa cevaplar vererek ve tekrarlı dinleme ile dolan zihin konuşmaya hazırdı ve dil kaslarının açılması gerekiyordu. Bu problemi ise konuşma-tekrarlama dersleri ile çözmüş olduk. Ve yaptığımız testlerde bu derslerin İngilizce konuşturmada turbo etkisi yaptığına ekip olarak hepimiz şahit olduk. Konuşturmak için sessiz periyodu tamamlattıktan sonra o kişiyi o şekilde bırakamazdık. Aksiyon aldırarak son vurucu hamleyi yaptırmamız gerekiyordu ve konuşturma dersiyle bunu da başardık.
Programın fikirsel kısmı tamamlandığında ancak bir yılda, sekiz kişilik bir ekiple programı hazırlayabildik.
Sıra programın taslağını hazırlayarak farklı coğrafyadaki öğrenciler üzerinde test etmeye gelmişti. Hazırladığımız örnek dersleri farklı ülkelerden seçtiğimiz öğrenciler üzerinden ücretsiz test eğitimlerimizi denettik.
Burada da çok önemli bir sorunla karşılaştık. Özellikle ilk dersleri yeni başlayanlar için çok yavaş konuşma formatında düzenlemiştik. Ancak bu durum testlerimiz sonucunda otomatikleştirme sırrımızı (Sır 5) uygularken öğrenciler başlangıç seviyesinde bile olsa sayıca dinleme yaptıklarından sıkıldıklarını gözlemledik. Dosyayı çok fazla dinleyen kişide bir bıkkınlık oluşturmak istemiyorduk. Konuşma hızını normal konuşma hızı olarak ayarladık ve tekrar test ettik. Ve sonuç muhteşem ötesiydi. Hem problemimizi çözdük hem de alınan verim artmıştı. Öğrencilerimizden birisi “bu bir sihir olmalı” demişti. Bu bizleri çok heyecanlandırmıştı.
Elbette bu eksikleri kapatıp programa uygulamak çok acılı ve sancılı oldu. Ancak kendi alanında en iyi ürünü yapmak istiyorsak bunu yapmak zorundaydık. Aksi halde sıradan bir program olmasını kabul etmiş olurduk.
Aldığımız bütün dönütler muhteşemdi artık ürüne son şeklini vererek herkese sunabilirdik.
İngilizce eğitimi için birçok eğitim ve programa katılıp etkisiz olduğunu gören sizleri bu programın etki düzeyini denemeden anlatabilmemiz elbette çok zor. Ancak şunu net bir şekilde söyleyebilirim.
VIP Prime English Eğitim programı kesinlikle işe yarıyor ve hangi seviyede olursanız olun 6 ayda İngilizce konuşturmayı vadediyor. Bunu cesur olduğumuz için değil programın arkasında yatan bilime, yaptığımız testlere ve aldığımız dönütlere güvenerek söylüyorum.
İngilizce ile hayat hikayenizi daha etkili yazmaya başladığınızda dünya sizin için daha iyi bir yer olacak.
Zirvede görüşmek üzere.
VIP Prime English
Director
Oguz Bozkaya